ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

İNÖNÜ

ESKİŞEHİR İLİ İNÖNÜ İLÇESİ 
İNÖNÜ İLÇE TANITIM
inönü
eskişehir inönü
inönü eskişehir
İNÖNÜ İLÇE TARİH
İNÖNÜ İLÇESİNİN TARİHÇESİ
 KASABANIN KURULUŞU VE KURUCULARI:
 Kasabanın kuzeyinde , şimdiki adı Eserönü olan mevkideki kalıntılardan toplatılarak orta okul bahçesine dikilen sütun başlıklarının incelenmesinden varılan sonuca göre , kasabanın kurucuları Friğler’dir. Friğler , M.Ö. 1200 yıllarında Dorlar ’la birlikte Avrupa’nın güneyine sarkmışlar , Yunanistan’a yönelen Dorlar’dan ayrılarak İstanbul boğazını geçerek
 Anadolu’ya gelmişlerdir. Zayıflamış ve kızıl ırmak dolaylarına çekilmiş olan Etileri yıkarak yerine Sakarya dolaylarını içine alan ve merkezin Gordion olan bir devlet kurmuşlardır. İşte bu kuruluşa rastlayan yıllarda Gordion’a yakın olan İnönü Beldesi’de Friğler’in eline geçmiştir. Friğler’i 8. asırda yıkan Kimmerler’in İnönü ye gelip gelmedikleri hakkında kesin bir bilgi yoktur. Kimmerler’in çekilmesinden sonra batı Anadolu’nun tek sahibi durumuna geçen , paranın ilk icatları Lityalı’lar içinde aynı şey söylenebilir. Yalnız , Lityalılar’ı yıkarak büyük İskender’in Anadolu’ya geçişine kadar Perslerin buralarda at oynattıkları söylenebilir. Büyük İskender’in M.Ö. 334 tarihinde Granikos savaşından sonra Gordion’a gelişini izleyen yıllarda M.Ö.64 tarihinde Romalıların son Anadolu Helenizm krallığına son verilinceye dek geçen süre içinde kasabanım Anadolu Helenizm krallığına bağlı olarak kaldığı bilinmektedir. Romalıların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra M.S.395 te Bizans imparatorluk toprakları arasına katılmıştır bu halen İnönü kalesi denilen Bizans yapısı inlerden ve kandilli köyünden çıkan tarihi eserlerden anlaşılmıştır. Bizanslar zamanında kasabanın şimdiki yerine yani kayaların önüne çekildiği anlaşılmaktadır. Kasabanın Bizanslılar zamanında adının Basilika olduğu anlaşılmıştır. Bizanslar zamanında kasabanın, Bizanslıların Malazgirt savaşı sonunda Anadolu’dan çekilmeye mecbur oldukları sırada İznik’e gelen ve orasını baş revir yapan
Kutanmış oğlu Süleyman Bey’in bu güzel beldeyi de bırakıp geçmediği anlaşılmaktadır.M.S. 1191 Haçlı seferlerinin ilk sürüleri buradan geçmiş ve haçlılara Kılıçarslan’ın kahraman öncüleri burada karşılaşmıştır. Sonra kasaba , Selçukluların eline geçmiş, 1289’a dek ellerinde kalmıştır. Bu zaman süresince kasabanın yönetiminin türbesi İsmetpaşa Mahhallesin’de bulunan ahiler elinde olduğu bilinmektedir. Ahiler , iyiliksever insanlardır. Bunlardan , Peygamber soyundan geldiği , sandukasındaki yazıdan anlaşılan Ali Şeyh Kuddisi ve oğlu Murat , Alçengel camii bahçesinde gömülüdür. İnönü Selçuklu sultanı tarafından Osmanlı devletinin kurucusu Osman bey’e 1289 da hediye olarak verilmiştir. Selçuklu devleti zamanında İnönü Bizanslılara karşı ön kale olarak kullanılmış ve önündeki geniş çayırlıklar devletin otluğu olarak kalmış , bu durum Osmanlı beyliği zamanında da devam etmiştir. Osmanlı devleti zamanında İnönü pek gelişmemiş ancak II.Mahmut devrinde Kütahya iline bağlı bir nahiye olmuş , bir darüştiye (bu günkü orta okul) açılmıştır. Daha sonraları İnönü Bilecik iline bağlı söğüt kasabasına bağlanmıştır. İnönü’yü yurdumuza ve dünyaya tanıtan kurtuluş savaşlarındaki I.II. İnönü savaşlarıdır. İnönü muharebelerini izleyen Eskişehir – Afyon muharebeleri çekilmesine kadar kasaba, bir Osmanlı kasabası olarak kalmıştır. Kurtuluş savaşındaki I. İnönü savaşı 9-10 ocak 1921 , kurtuluş savaşının ilk önemli başarısı olmuş ve II. İnönü savaşı da 31 mart- 1 nisan 1921 düşmanı ilk kez geç toplanabilecek durumda perişan eden bir savaş olmuştur. Bu savaşlarda İnönü halkı ordumuza büyük yardımlar yapmıştır. Savaşın yapıldığı tepe bugün okulumuzun üzerinde bulunduğu
TARASSAT TEPE’dir.
 İnönü kasabası yunanlıların işgaline uğramış ve 16 ay işgal altında kalmıştır. Büyük Taaruz’dan sonra 3 eylül 1922 Nail Türk ulusuna kavuşmuştur. Bu arada I.ve II. İnönü zaferlerine ad vermiş ve muharebe idare yeri olarak tarihe geçmiş olup , muharebenin idarecisi ismet İNÖNÜ ’ye soy ismini vermiştir. Eserönü , tarihi taşlar, kale kalıntısı, Alçengel’deki ahi türbesi ve tekkesi Hoca oğlu tarafından yaptırılan çarşı camii , martlı başı kemerleri , tarihi eserleri arasındadır. Tarihi kahraman beldemiz İnönü 1963 yılına dek Bilecik ilinin Bozüyük ilçesine bağlıyken aynı yıl Bilecik ilinden ayrılarak Eskişehir iline bağlanmıştır. Halen Eskişehir’e bağlı bir ilçedir. Şanlı tarihimizin altın sayfalarına zaferleri ile adını yazmış kahraman ilçemiz
TÜRK’ÜN MAKUS TALİHİNİN YENİLDİĞİ YER OLAN
İnönü kendisine ad veren tabi inlerle dolu yalçın kayalara yaslanmış tarihi şirin bir ilçedir.
 İNÖNÜ İLÇE COĞRAFYA
 Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgelerinin kesiştiği bir noktada, Eskişehir İli'ne bağlı bir ilçe olan İnönü, doğuda Merkez İlçe, güneyde Kütahya, güneybatı, batı ve kuzeyde Bilecik iliyle çevrilidir. Denizden 840 m. yüksekliktedir. Eskişehir'e 35 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 358 km2 olup, 2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre toplam nüfusu 9.270'dir. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirlen tarımsal ürünler, buğday, arpa, şeker pancarı, ayçiçeğidir. Hayvancılıkta sığır, manda, koyun ve keçi, yetiştirilmekte olup arıcılık da yapılmaktadır. Hayvancılığa bağlı süt ve süt ürünleri ekonomide önemli yer tutmakta olup, yoğurt ve kaymağı ile ünlüdür. İlçenin Bozüyük ve Eskişehir'e yakınlığından ötürü sanayi gelişmemiştir. İlçedeki ilk yerleşimin MÖ.3500'lerde Hititler döneminde başladığı sanılmaktadır. Sonraki dönemlerde Frigler, Lydialılar, Makedonyalılari Bizanslılar yöreye egemen olmuşlardır. İnönü ovasına hakim tepelerin üzerinde yer alan ve in olarak nitelenen mağaralarda 1938 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan kazılar yapılmıştır. Bu kazılarda Bakır Çağı'na tarihlenen kap, kacak ve Frig, Bizans ve Osmanlı dönemi keramikleri bulunmuştur. Malazgirt Savaşı'ndan (1071) sonra, Germiyanoğulları zamanında Uç Beyliği konumunda idi. Germiyanoğulları tarafından 1289'da Osman Gazi'ye hediye olarak verilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda I. İnönü (9-10 Ocak 1921), II.İnönü (31 Mart- 1 Nisan 1921) Savaşları burada yapılmıştır. Atatürk, savaşları buradan idare eden İnönü'ye , buranın ismini soyadı olarak vermiştir. İnönü İlçesi Söğüt Sancak Beyliğine bağlı bir Nahiye iken, Cumhuriyetin ilk yıllarında Bilecik İli Bozüyük İlçesine bağlanmış, 1963 yılından itibaren de Eskişehir İline bağlı bir nahiye iken, 1987'de ilçe konumuna getirilmiştir
 İNÖNÜ İLÇE TURİZM
 THK İNÖNÜ EĞİTİM MERKEZİ
 Ankara Ergazi’deki planör uçuşları devam ederken Vecihi HÜRKUŞ ve Anohin bir uçak ile Merzifon’a gittiler Daha sonra Polatlı, Sivrihisar, Aziziye, Afyon bölgelerine uçarak araştırmalarına devam ettiler. Eskişehir bölgesi’ndeki uçuşları sırasında Vecihi HÜRKUŞ İstiklal Savaşı’ndaki uçuşlarını hatırladı. Eskişehir’den batıya uzanan vadinin güney sırtları, Uludağ’ın bir kolu halinde yüz kilometre uzunlukta, Bursa’ya doğru daimi yükselişi bulunan sırtlardı. Eskişehir’in 36 km batısında bulunan İnönü’nün 10 km. doğusundan itibaren çok dik bir yar halini alarak hemen hemen düz bir hat üstünde batı istikametinde uzanıyordu. İki yüz ile dört yüz metre yükseklikteki bu tepelerin ve sıra halinde devam eden dalga halindeki bu sırtların kuzeye bakan kısımları planörlerin inişlerine uygun bir arazi yapısına sahipti. Ayrıca sırtlar üzerinde de planör meydanı olabilecek sahalar mevcuttu. Rüzgar durumunu ve diğer şartları da daha yakından incelemek amacı ile Vecihi HÜRKUŞ ve Anohin İnönü civarındaki uygun bir alana iniş yaptılar. İnişin ardından halk toplanmış, merakla uçağı izliyorlardı. Vecihi HÜRKUŞ yaşlılar ile sohbete başladı. Bölgedeki hakim rüzgarın kuzey olduğunu öğrendiğinde, düşüncelerinin doğruluğuna inancı arttı. Mayıs başında başlayan bu rüzgarlar (Köylüler buna Harman rüzgarı diyordu) Eylül ayına kadar aralıksız devam ediyordu. Bu durum, planörlerin çarpma rüzgarlar ile uçuşları (yelken uçuşu nedir?) için ideal bir bölge oluşması anlamına gelmekteydi. Ayrıca bu tepelerin kuzeye bakan kısmındaki ova üzerinde de termik uçuşu (kaldırıcı hava akımları) yapma imkanı da mevcuttu. (Planör Nedir?/Termik Uçuşu Nedir?) Planörler, havalandıktan sonra Ergazi Meydanı’nındaki uçuş sürelerinden daha fazla bir süre havada kalabileceklerdi. Vecihi HÜRKUŞ aldığı bilgilerle hemen çalışmaya başladı.Bu çalışmalar kısa zamanda sonuca ulaştı ve 10 Temmuz 1936 yılında çadırlı olarak “Yüksek Planör Uçuş Kampı” adı ile planör uçuş eğitim merkezi kuruldu. Yüksek Planör Kampı, II. Dünya Savaşı’nın başladığı yıllarda (1939) çalışmalarını “Gedikli Hazırlama Yuvası” adı altında devam etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev alacak bir çok subay, astsubay ihtiyaç duyulan sınıflarda (bombardımancı, telsizci, muhabereci, fotoğrafçı ve silahçı) 1948 yılına kadar yetiştirildi. Günümüz İnönü Eğitim Merkezi’nde her yıl Mayıs-Eylül ayları arasında uçuş/atlayış eğitimi verilmektedir. Türk Hava Kurumu’nun en büyük eğitim merkezidir. Planör uçuş eğitimleri bu merkezde gerçekleştirilir. Kurslar Mayıs ayından itibaren Eylül ayı’na kadar devam eder. Bu süre içinde öğrenciler yatılı olarak İnönü Eğitim Merkezi’nde kalırlar. Öğrenciler, kursa kayıt yaptırdıkları andan itibaren İnönü Eğitim Merkezi’nce belirlenen bazı kurallara uymakla yükümlüdürler. Kesin bir disiplin ve dikkat isteyen sportif havacılık programı çerçevesinde her gün; Sabah sporları Uçuş aşamalarına göre düzenlenmiş teorik dersler Uçuş Akşam yemeği ve serbest zaman olarak planlanmaktadır. Toplam 1200 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olan İnönü Eğitim Merkezi iki adet toprak-çim pistte sahiptir. Pistler; 900 m. Uzunluğunda kuzey-güney (34-16) ve 1100 m. doğu-batı (29-11) uzunluğundadır. Rus mimari tasarımı ile 1937 yılında yapılan taş binaların günümüzde de kullanılmakta olup, artan kapasite oranında ek binalar yapılmıştır. Yaklaşık 390 yatak kapasiteli öğrenci yatakhaneleri, yemekhanesi, kantini, 2-5 yatak kapasiteli 120 kişilik lojmanları, Türk Hava Kurumu envanterindeki uçak-planörlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı hangarı ve yüzme havuzu ile Türkiye’nin ilk ve tek Dünya’nın ise sayılı Sportif havacılık eğitim merkezlerinden biridir.

İlçemiz nüfusu 2010 yılı itibarı ile merkezi 4083 kişidir. İlçemize bağlı 12 adet köy bulunmakta olup köylerle birlikte toplam nüfusu 7.565 dir. İlçe merkezine bağlı 12 adet köy bulunmaktadır. Bu köyler : Oklubal, Dutluca, Esnemez, Yörükyayla, Seyitali, Erenköy, Kümbet, Kümbet Akpınar, Kümbet Yeniköy, Yukarı Kuzfındık, Aşağı Kuzfındık ve Dereyalak’ tır. İlçe halkının çoğunluğu geçimini tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçirmektedir. Bir kısmı ilçemizde bulunan fabrikalarda çalışmakta az bir kısmı da resmi kurumlarda çalışmaktadır. Şehir imar planı 1936 yılında yapılmıştır. Köylerimizde eski konutlar yığma yapıdadır. Köylerimizde ve ilçe merkezinde bulunan çiftçi ve gurbetçi işçilerinin gelir düzeylerinin yükselmesi ile yapılar betonarmeye dönüşmektedir. İlçe merkezinin cadde ve sokakları imar planına uygun olup asfalt, beton, parke ve Arnavut kaldırımdır. Sultan Hamit zamanında yapılan İstanbul’u Anadolu’ya bağlayan demir ve kara yolunun ilçeden geçmesi kültür ve ekonomik seviyenin yükselmesiyle etken olmuştur. İlçedeki aile yapısı geleneksel yapıya sahip olup, ekonomik şartların değişimi ile çekirdek aileye dönüşüm söz konusudur. Kadınlar genellikle ev hanımıdır. Evlilikte başlık adeti yoktur.